TSK Disiplin Kanunu ve Yorumu 2 Cilt Celal Işıklar
Meselâ, suç işlenebilecek yerlerde karakollar kurar, devriye gezdirirveya kontrol noktası kurarak asayişi sağlar. Önleme görevi çerçevesinde, umumaaçık yerlerde arama ve kimlik kontrolları yapabilir; toplantı ve gösteriyürüyüşlerinde, mitinglerinde intizamı sağlayarak olayları önler vesabıkalıları izler. Suç işlediğinden şüphelenilen kişileri kontrol altındatutar, hasta, kimsesiz, aciz ve yolda kalan kişilere yardım ederek yolgösterir. Şekilde suçladığını, bu asılsız iddiaların kişilik haklarına saldırı oluşturduğu belirten davacılar, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemişlerdir. Aynı Kanun’un “Merkez Teşkilatı” başlıklı 4.
(58) Bekçi genel zabıtanın müdahale edemeyeceğihallerde acele ve zarurî tedbirleri alır. Suç işlenmesini ve kamu düzeninibozacak nitelikteki gösteri ve yürüyüşleri önlemek için gerekli olan tedbirlerialmak, idarî zabıta sıfatı ile, delillerin kaybolmasına engel olmak, adlîzabıta sıfatı ile, bekçilerin görevi içine girer. Bekçiler adlî görevlerini ifaederken işledikleri suçlardan dolayı genel hükümlere göre muhakeme edilirler.Memurin Muhakematı kuralları uygulanmaz. (55) Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunun 154/2maddesinde savcının kolluğun adlîyeye ilişkin işlerde emir verme yetkisi kabuledilmişse de, adlîyeye ilişkin işin tanımı yapılmadığından, savcı kolluktan hertürlü hizmeti istemektedir. (53) Jandarma personelinin çoğu geçici bir süregörev yapan erbaş ve erlerden meydana geldiği için, adlî hizmetlerin ifasındauzmanlaşma gerçekleştirilememektedir. 1988 yılında çıkartılan Uzman JandarmaKanunu ile başlatılan bir çalışmaya göre, Jandarma Teşkilâtının profesyonelhale getirilmesi amaçlanmaktadır. İleriye yönelik olan bu plâna göre, adlîgörevlerin daha etkin olarak yerine getirilebilmesi için ilçe jandarmakomutanlıklarında adlî hizmetler kursundan geçirilmiş uzman personellerdenoluşan ‘Jandarma Araştırma Karakolları’ kurulacaktır. Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne, Özel Dairenin onama kararının kaldırılmasına verilmelidir. Bu itibarla, bu uyuşmazlık konusu bakımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir. Öncelikle bu hususun daha iyi anlaşılabilmesi için ‘idari yaptırım ve bunu uygulayacak makamın’ tespit edilmesinde fayda bulunmaktadır. ( 2 ) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
- 3-)İftira suçundan dolayı, adli tahkikat yapılacak ise, şüpheli hakkında, isnat edilen suçtan dolayı ek-takipsizlik karı verilmek suretiyle mükteza tayin edilmesi ve ek-takipsizlik kararı kesinleştikten sonra iftira suçunda dolayı tahkikat yapılması usul açısından daha isabetli olur.
- Suçun bilinçli veya bilinçsiz taksirle işlenebilmesi de mümkün değildir.
- ‘İftira suçunun konusunu hukuka aykırı fiil oluşturabilir.
Maddesinin (a) bendinde Spor Federasyonu Başkanlıkları, Spor Genel Müdürlüğünün ana hizmet birimleri arasında sayılmıştır. “Federasyon teşkili ve profesyonel dalların tespiti” başlıklı 18. Maddede ise, bir veya daha fazla spor dalının, teknik ve idari bakımdan birer federasyona bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Türkiye Atletizm Federasyonunun TCK’nın 267. Maddesinde ifade edilen “yetkili makam” olup olmadığının belirlenmesi açısından, konunun tüm boyutlarıyla farklı başlıklar altında incelenmesi gerekmektedir. ( 6 ) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna dair hükümler uygulanır’ şeklinde düzenlenmiştir. Kanun hükmünü ve yetkili merci emrini yerine getirme, Meşru Savunma ve Zorunluluk Hali, İlgilinin Rızası, Hakkın Kullanılması (İhbar-Şikayet-Basın Haber Verme Hakkı-İddia ve Savunma Dokunulmazlığı) gibi haller ise TCK Md 267 de tanımlanan suç açısından hukuka uygunluk nedenleri olarak belirtilmiştir. 15-)Savunma yapmak, iftira atmak demek değildir. Borç verdiği parayı ödememek için, suçu konu senedin zorla imzalatıldığını söylenmesi halinde diğer şartları varsa iftira suçu oluşur. 8-)İftira suçunda, ihbar, şikâyet, basının haber verme hakkı ile savunma hakkı yönünden hukuka uygun sebebi teşkil edebilir. 1-)Aşağıda iftira suçu hakkında umumi malumat verilmiştir.
Bu kapsamda, ülkenin içinde bulunduğu tehdidin ortadan kaldırılması ve bozulan kamu düzeninin ivedi şekilde yeniden tesis edilmesi amacıyla 667 sayılı KHK’nın 3. Maddesi ile “terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen” üstün kamu gücü yetkisi kullanma ayrıcalığına sahip bu kişiler hakkında uygulanmak üzere olağan dönemdeki yaptırımlardan farklı olarak olağanüstü nitelikte yeni bir tedbir getirilmiştir. Maddesi uyarınca hâkim ve savcıların meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin kararların, bu kişilere disiplin cezası verilmesine ilişkin kararlardan ayrı nitelikte olduğu konusunda duraksama bulunmamaktadır. 10-)İftira suçu, şekli olarak yapılabildiği gibi, suçun maddi unsurları oluşturulmak suretiyle de irtikap edilebilir. Mesela, mağdurun evine uyuşturucu madde veya tabanca koyup bilahare ihbarda bulunulabilir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267/2 fıkrasına göre, iftira suçu, suçun maddi eser ve delilerini uydurmak suretiyle irtikap edilmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında arttırılır. Maddesinde; sanığın ölümü durumunda kamu davasının düşürüleceği, sadece niteliği itibarıyla müsadereye tâbi olan eşya ve yararlar hakkında yargılamaya devam olunacağı, hükümlünün ölümü hâlinde ise cezanın ortadan kaldırılmasına karar verilmekle birlikte müsadere ve yargılama giderine ilişkin hükmün infaz edileceği belirtilmek suretiyle hükümlü ile sanığın ölümüne farklı sonuçlar yüklenmiştir. Diğer taraftan, iftira suçuna vücut verdiği iddia edilen olaya dair dosyanın aslı veya onaylı suretinin denetime elverişli şekilde dosya arasına alınıp usule uygun şekilde toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sanığın atılı iftira suçunu işleyip işlemediğinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasında da isabet bulunmamaktadır. “İtirazlarımız sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna dair ve iftira suçlarına dair olarak eyleminin iki ayrı suç mu yoksa teselsül eden tek suç mu oluştuğuna ilişkparibahis. 1970’li yıllardan itibaren özellikle, mülkiye, adliye, emniyet, millî eğitim ve TSK içerisinde kadrolaşmaya giden FETÖ liderinin vaaz, röportaj ve kitaplarında bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun anılan kararında da yer alan “Esnek olun, sivrilmeden can damarları içinde dolanın!
Failin, ileri sürdüğü isnadın gerçek olmadığını kesin olarak bilmesi zorunlu olduğundan gerek şekli gerekse maddi iftira açısından, failin kastı doğrudan kast olmalıdır. Bu nedenle, isnadın gerçek dışılığı konusunda olası kast (muhtemel-gayrimuayyen kast) suçun oluşması için yeterli değildir. Eğer fail, isnat ettiği fiilin objektif olarak gerçek dışı olmadığı düşüncesiyle ihbarda bulunmuşsa, olası kastla hareket ettiği için iftira suçundan söz edilemez. Artuk-Gökcen-Yenidünya, a.g.e.,s.1030.-Önder,a.g.e.,s.222. TCK Md 267 de belirtilen iftira suçunun manevi unsuru doğrudan kasttır. Suçun olası kast veya taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Suçun bilinçli veya bilinçsiz taksirle işlenebilmesi de mümkün değildir. Suçun manevi unsurunun ön şartı failin mağdurun işlemediğini yani masum olduğunu açık ve kesin bir şekilde bilmesidir.(Yenidünya S.2850) Failin tipik eylemin gerçekleştirilmesine yönelik genel kastı yeterli olmaz..